Gazze, tarihi boyunca birçok acı ve zor zamanlar yaşamış bir bölge olmuştur. 2023'ün bu bayramı, bölgedeki insanlara tekrar acı bir hatırlatma yaptı. Kutlama ruhu ve bayram coşkusu, bir kez daha hüzne ve yas duygusuna dönüştü. Her yıl olduğu gibi, bu bayramda da insanlar bir araya gelmek, sevdikleriyle kutlama yapmak istemelerine rağmen, çatışmalar ve belirsizlikler, bu hayalleri boşa çıkardı. Bayramlar, toplumların birliktelik duygusunun en güçlü olduğu zamanlar olarak bilinirken, Gazze'de yaşananlar bu ruhu bir kez daha sorgulattı.
Bayram, genellikle sevinç, umut ve paylaşımın simgesi olarak kutlanır. Ancak, Gazze'de 2023 yılı bayramı, savaşın ve çatışmaların getirdiği kayıplar ile gölgelendi. Sokaklar cıvıl cıvıl bayram alışverişi yapmak isteyen insanların sesleri yerine, yas tutan ailelerin gözyaşları ile doldu. Çocukların bayram sevinci, ailelerin kaybettikleri yakınları ile derin bir acı içinde kaynaştı. Her ne kadar bayram mesajları sosyal medyada paylaşılsa da, gerçek hayattaki acı çok daha derindi.
Bayramın gelişine hazırlık yapmak isteyen birçok aile, ne yazık ki geleneksel bayram kutlamalarından uzak durmak zorunda kaldı. Birçok aile, düzenledikleri iftar sofralarında kaybettikleri bireylerin eksikliğini hissetti. Özellikle, genç yaşta hayatını kaybeden birçok çocuk ve genç, bu bayramda ailelerinin en büyük acısı oldu. Gazze'deki bayram merasimleri, karanlık bir atmosferde gerçekleşti. Onların yasını tutan aileler, kurban kesemedi, bayramlaşamadı; sadece gözyaşları ve anılarla baş başa kaldılar.
Bu durum, sadece bireyleri değil, toplumun tümünü etkileyen bir psikolojik yük haline geldi. Yapılan araştırmalar, savaş ve çatışmaların, bireylerin psikolojik yapılarına olan etkisinin yanı sıra, toplumsal dayanışmayı da zayıflattığını gösteriyor. Gazze, her bayramda olduğu gibi bu yıl da devletin ve uluslararası toplumun yardımını beklerken, bu taleplere cevap verilip verilmeyeceği ise belirsizliğini koruyor. Savaşın sona ermesi ve Gazze'nin yeniden inşası için gerçekleştirilecek olan desteklerin önemi, bu kayıpların göz önüne alındığında daha da anlam kazanıyor.
Gelecek yıllarda bayramın tekrar neşeye dönmesini uman Gazze halkı, bir yandan da her geçen gün yaşadıkları acıların izleriyle yaşamaya çalışıyor. Hüzün ve yas, bu yıl bayram süresince ağır bir yük olarak omuzlarında taşınırken, umudun ve dayanışmanın kaybolmadığını gösteren küçük bazı ışıklar da vardı. Yerel cemaati oluşturan bazı gruplar, bu yıl yas tutan ailelere yardım eli uzatarak, bayram süresince onların yanında olmaya çalıştı. Ancak bu yardımlar, kalpten hissedilen acıyı hafifletmekten başka bir şey değildir.
Özetlemek gerekirse, Gazze'de geçen bu bayram, yine acı içinde geçiyor. Bayramın gerçek anlamıyla yaşanmadığı bu ortamda insanların bekleyişi, bir gün gerçek bayram coşkusunu yaşayabilecekleri umududur. Geçmişte kaybettikleriyle yüzleşen Gazze toplumu, umutla dolu bir geleceği iple çekiyor.
Gazze'de hayat, aslında bayramlar olmasa bile devam etmeye çalışıyor; ama bu bayramda bir kez daha hatırladık ki, acılar bazen sevinçlerin önüne geçebiliyor. Yeniden anmak, hatırlamak ve toplumsal bellek oluşturmak adına, gelecekteki bayramlarda kayıplarını unutmamak, Gazze halkı için önemli bir gereklilik olacak. Bayramlar, bir toplumun kültürel ritüellerinin en önemli sembollerindendir. Bu sene Gazze'de bayram ruhunun olmaması, gelecekte bu ruhun yeniden doğması için bir motivasyon kaynağı olabilir.
Yaraları sarma çabası ve barış için atılacak adımlar, Gazze'nin yeniden doğuş hikayesinin başında yer alacaktır. Bir gün, Gazze'deki çocuklar savaşın gölgesinde büyümek zorunda kalmayacak ve bayramlar, gerçek anlamıyla bayram gibi kutlanacaktır.