Küçükçekmece'de yaşanan ilginç bir olay, iş dünyasını ve bankacılık sektörünü sarstı. Gece uykusundayken ani bir kayıp yaşayan işadamı, tam 628 bin liralık tasarrufunu bir bankanın hesabından kaybetti. Bu üzücü olayın ardından banka hemen icra takibi sürecine başladı ve işadamı, kendi çabalarıyla parayı geri almak için harekete geçti. Bankaların böyle durumlarla karşılaşması biraz yaygın olsa da, bu tür büyük meblağların nasıl kaybolduğu sorusu kafalarda birçok soru işareti bırakıyor.
Olay, geçtiğimiz hafta meydana geldi. İşadamı, hesabında bulunan önemli bir miktar parayla geleceğe yönelik yatırım planları yapıyordu. Ancak savaş tertipleri, tüm hesaplarının alt üst olmasına sebep oldu. Gece uykusuna daldığı sırada, hesabından 628 bin lira çekildiğini fark ettiğinde, büyük bir şok yaşadı. Banka yetkililerine durumu bildirdi, ancak gereksiz yere uzayan bir süreçle karşılaştı.
İşadamı, kaybın ardından hemen bankayı arayarak durumu bildirdi. Ancak banka, olayla ilgili detaylı bir inceleme yapmadan hemen icra takibi sürecini başlattı. O an hissettiği öfkeyi ve şaşkınlığı kelimelerle ifade edemeyen işadamı, bankanın bu kadar hızlı bir karar vermesini kabullenmekte güçlük çekti. Yaşadığı bu kötü deneyim, sadece maddi kayıplarla sınırlı kalmadı; aynı zamanda psikolojik etkileri de oldu. İş adamı, bankalarla olan ilişkisini sorgulamaya başladı ve güvenini yitirdi.
İşadamı, tıpkı birçok kişi gibi bankalarla olan ilişkisini Koronavirüs sonrası daha dikkatli yürütmeye başlamıştı. Yani, bankasının kendisine yönelik icra takibini başlatması, onun bu süreçte yaşadığı güven kaybının boyutunu bir kat daha artırmış oldu. Başlangıçta sorunun her iki tarafın da hatalarına dayanabileceğini düşünse de, bankanın tutumu onu daha da tedirgin etti. Paranın kaybolmasıyla birlikte başlattıkları inceleme süreci, işadamı için bir çıkmaz haline dönüşüyordu. İcra takibi süreci ile karşı karşıya kalan işadamı, ne yazık ki cüzdanında 628 bin lira olmasının ötesinde büyük bir stres yüklendi.
Banka yetkilileri, işadamı ile iletişime geçerek durumu anlatmaya çalışsa da, yaşanan olay sonrasında ortaya konulan iletişimin de çözüm yaratmadığı anlaşıldı. O gün gerçekleşen işlemlerin iptali ve paranın acil şekilde hesaba aktarılması konusunda bir yanıt alamayan işadamı, aylardır planladığı yatırımlarını ertelemek zorunda kaldı. Yaşanan olayı anlayabilmek için hukukçularla da iletişime geçmek zorunda kaldı. Avukatları, icra takibinin hukuki boyutunu ele almak amacıyla süreci takip ettikçe, işadamı kendisini daha büyük bir kıskaca girmiş gibi hissetmeye başladı.
Birçok kez yaptığı görüşmelerde net bir yanıt alamayan işadamı, çareyi sosyal medyada yaşadığı süreci paylaşmakta buldu. Toplumda bankalara karşı oluşan eleştirilerin dile getirilmesinde, bireysel bir borçlunun yaşadığı bu durumun örnek teşkil edebileceği düşüncesi ona güç verdi. Ancak dikkat çekici olan, yaşanan bu durumla ilgili hâlâ bir çözüm bulunamamış olmasıydı. Bankanın açıkladığı standart operasyonel süreçlerin dışında, işadamıyla birebir iletişimi güçlendirmemesi büyük bir kamuoyu tepkisiyle karşılandı.
Dahası, işadamı artık sadece kendi parası için değil; bankanın genel uygulamaları ve hizmet kalitesi hakkında sesini yükseltmeye başladı. Hızla yayılan haberlere göre, yaşanan bu olay üzerine kamuoyunda bankalarla ilgili birçok soru ve eleştiri gündeme gelmeye başladı. Geçmişte yaşadıkları ile ilgili deneyimlerini paylaşan diğer mağdurlar da, eş zamanlı olarak sosyal medya platformlarında benzer sorunlarını anlatan paylaşımlarda bulununca, bankanın itibar kaybı bir kat daha artmış oldu. İşadamı, şimdi kendi durumunun düzelmesi için mücadele ederken, bankalardaki güven sorunlarının da üstünde durarak farkındalık yaratmaya genel olarak artık odaklanmış durumda.
Son olarak, birçok kişi iş adamının kaybını sadece finansal bir kayıp olarak değil, aynı zamanda güvenin kaybı olarak da değerlendirmeye başladı. Bankalarla olan ilişkilerinin nasıl bir evrilme sürecine gireceğini merak eden bu taraflar, yaşananların insanlar üzerindeki etkisini sorgulamaya başladı. İşadamı ise, yaşadıklarıyla ilgili ne kadar çözüm bulabilirse bulsun, bu hikayeyi kaleme almayı ve diğer bireylerle paylaşmayı da kesinlikle düşünüyor. Gelelim işadamının peşinde olduğu belirsizliğin ne zaman son bulacağına; izleyip göreceğiz.