Milli Savunma Bakanı Yasar Güler, savunma politikaları ve uluslararası güvenlik dengeleri üzerine yaptığı açıklamada, silahların koşulsuz teslim edilmesinin gerekliliğini ifade etti. Bu açıklama, hem iç kamuoyunda hem de uluslararası platformda büyük yankı uyandırdı. Güler, özellikle son dönemde artan çatışmalar ve bölgesel istikrarsızlıkların, karşılıklı güvenlik ve işbirliği gerektirdiğine dikkat çekti. Çatışma bölgelerinde barışı sağlamak ve gerginliği azaltmak için söz konusu silahların, herhangi bir beklenti olmaksızın taraflarca teslim edilmesi gerektiği görüşünü savundu.
Bakan Güler, basın toplantısında yaptığı konuşmada, "Koşulsuz silah teslimi, barışın ve güvenliğin sağlanması açısından kritik bir öneme sahiptir. Tarafların birbirine güven duyması, diplomatik ilişkilerin sağlıklı bir zeminde ilerlemesine bağlıdır. Bu nedenle, silahların kontrolsüz bir şekilde el değiştiriyor olması, bölgesel istikrarsızlığı artırmakta ve çatışma risklerini çoğaltmaktadır.” ifadelerini kullandı. Güler’in bu açıklamaları, silah kontrolü ve denetimi konularında uluslararası normların yeniden ele alınması gerektiğini gündeme getirdi.
Güler’in açıklamalarının ardından genel görüş, silahların denetimi ve kontrolü konusunun uluslararası toplum tarafından daha ciddiye alınması gerektiği yönünde şekillendi. Uzmanlar, Türkiye'nin bu yaklaşımının, savaş ve çatışma bölgelerindeki insani krizin önlenmesi için önemli bir adım olduğunu belirtiyorlar. Ancak, Türkiye’nin uluslararası platformda bu konudaki liderliğinin nasıl şekilleneceği ve diğer ülkelerin bu çağrıya nasıl yanıt vereceği merakla bekleniyor. Silahların koşulsuz teslimi önerisinin yanı sıra, Bakan Güler, devletlerarası ilişkilerin güçlendirilmesi için ortak güvenlik projelerinin önemini de vurguladı. "Biliyoruz ki, silahların kontrolü, yalnızca tekil bir ülkenin inisiyatifiyle gerçekleşebilecek bir durum değil. Uluslararası işbirliği ve dayanışma, bu konuda atılacak en önemli adımlardır." dedi.
Sonuç olarak, Milli Savunma Bakanı Güler’in bu çağrısı, sadece Türkiye’nin değil, tüm dünya için önemli bir dönüm noktası olabilecek nitelikte. Silahların kontrolü ve koşulsuz teslimi, istikrarın sağlanması için atılacak adımlar arasında yer almakta ve bu konudaki görüşmelerin hız kazanması, uluslararası güvenliğe katkı sağlayabilir. Hem bölgesel barışın sağlanması hem de küresel güvenlik perspektifinin yeniden şekillenmesi açısından bu tür önerilerin dikkate alınması büyük önem taşıyor.